Yerlikaya: 175 Bin suriyeli gönüllü olarak döndü

12 yıl önce temelleri atılan ve günümüzde dünya çapında tanınan Göç İdaresi Başkanlığı, uluslararası arenada en zorlu ve karmaşık süreçlerden biri olan göç yönetiminde büyük bir başarı sergiliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Suriye’deki iç savaşın ardından Türkiye’nin üstlendiği göçmen kabul görevini ve bu süreçte yaşananları ayrıntılı bir şekilde değerlendirdi. Bakan Yerlikaya, 2011’de Suriye İç Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte, milyonlarca Suriyelinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını, bu göç dalgasının Türkiye’ye büyük bir yük getirdiğini ancak aynı zamanda Türkiye'nin dünya çapında örnek gösterilen bir göç yönetimi ortaya koyduğunu belirtti.

Bakan Yerlikaya, 8 Aralık 2024’te Suriye’deki Baas rejiminin çöküşü ve Beşar Esed’in ülkeden kaçmasının ardından, Suriye'nin özgürlüğüne kavuştuğunu ifade etti. Bu tarihi gelişme, aynı zamanda Türkiye’nin 2011 yılında başladığı ve günümüzde de sürdürülen göçmen kabul sürecinin, zorlu bir evrimden geçtiğini ve artık daha yapısal, düzenli ve sürdürülebilir bir hale geldiğini gösteriyor. Suriye’nin özgürleşmesiyle birlikte, Türkiye’nin yıllardır ev sahipliği yaptığı Suriyeli göçmenlerin kendi topraklarına dönüş süreci de hızlandı.

Bakan Yerlikaya, 2011 yılından itibaren Türkiye’ye gelen milyonlarca Suriyeliye sağlanan insani yardım ve barınma koşullarının yanı sıra, Türkiye’nin bu göçmenleri kendi ülkesine entegre etme çabalarına da değindi. Göç İdaresi Başkanlığı, Suriyeli göçmenlere barınma, eğitim, sağlık hizmetleri ve iş gücü entegrasyonu gibi temel hizmetler sunarak, bu kişilerin hem günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri hem de Türkiye'nin sosyal yapısına uyum sağlayabilmeleri için elinden geleni yaptı. Bu süreç, yalnızca Türkiye’nin sosyal yapısını şekillendirmekle kalmayıp, aynı zamanda göçmenlerin geri dönüşü için de güçlü bir altyapı oluşturdu.

Bakan Yerlikaya, Türkiye’nin bu zorlu süreci yönetirken, sadece iç sınırlarında değil, dünya genelinde de göçmenler konusunda en ileri düzeydeki politikaları geliştirdiğini ifade etti. Türkiye, Suriyeli mültecilerin evlerine güvenli bir şekilde geri dönmelerini sağlamak adına uluslararası destekle birlikte çeşitli projeler başlattı. Türkiye'nin bir yandan dünya çapında insani yardım sağlarken, diğer yandan kendi sınırları içinde bu büyük göçmen topluluğuna kendi kimliklerini ve kültürlerini koruyarak yaşamlarını sürdürebilecekleri fırsatlar sunması, ülkenin göç yönetimindeki başarısını pekiştirdi.

Sonuç olarak, Türkiye’nin göç yönetimindeki bu başarısı, sadece içerdeki Suriyeli göçmenlerin yaşam kalitesini artırmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası arenada örnek alınan bir göç politikası sergilemesine olanak sağladı. Bu süreç, dünya genelindeki göç yönetimi açısından bir başarı hikâyesi olarak kabul edilirken, Türkiye’nin göç politikalarındaki etkisi giderek artmış ve ülke, mültecilerin kabulü ve entegrasyonuna dair küresel ölçekte daha fazla takdir edilmiştir. 12 yıl içinde gelişen bu süreç, Türkiye’nin göç alanındaki kapasitesinin ve hazırlığının dünya çapında takdir edilmesini sağladı ve Türkiye, bu konuda hem bölgesel hem de küresel ölçekte lider bir rol üstlendi.