Ali Çeliker

BU GÜNÜN SİYASETİ BU MU OLMALI?

Ali Çeliker

Bilinen kesin bir şey var ki, Siyasetin, kurumların, kısaca toplumun önde gelen kişileri toplumun

idolü konumundadır. Dolayısıyla bir siyasetçinin; duruşu, yürüyüşü, konuşma dili, giyimi-kuşamı toplumun

büyük çoğunluna rehberlik eder. Özellikle gençliğin geleceğe doğru gidişatını belirlemesinde önemli bir yer

işgal eder.

Düşünüyorum da, ilkokulu dışarıdan bitirmiş, Çorum’un dağ köyünde yaşamış, günde 7-8 saat kitap

okumuş rahmetli babacığım ne kadar büyük bir insanmış! Çocukları olarak bizler İlkokula giderken derdi ki;

‘’bak oğlum yüzüne bakan biri senin kimin oğlu olduğunu bilir! Önemli olan bu değil, önemli olan;

arkandan bakan birinin sana falancanın oğlu’’ dedirtmektir… Ortaokula, liseye giderken; ‘’ Arkanızdan

bakan birinin; bu ortaokul öğrencisi, bu lise öğrencisi’’ dedirtmektir önemli olan.. Üniversiteye giderken;

‘’oğlum ben birisi ile bir tartışma içerisinde olursam, ve benim haksız olduğumu biliyorsan, incitmeden

babacığım sen haksızsın diyebilmelisin, aksi takdirde ‘’O diploma’’ kağıt parçasıdır.’’ Demiştir.

Bu günkü siyaset ortamına bakınca ve babacığımın öğütleri ile karşılaştırınca; insanın siyasetten

uzaklaşmaması, Memleketim adına siyaset kurumundan bir fayda beklemesi mümkün değildir. Siyasetçiler

toplumun yöneticileridir, yönetici adaylarıdır, toplumun önderleridir, örnekleridir. Öyle de olması

gerekmektedir.

Toplumdan 3 tane fazla oymak için, rakibini kötülemek için, kocaman kocaman adamlar birbirlerine

karşı, ‘’şerefsiz, aşağılık, çukur, edepsiz, hırsız, yalancı, terörist, zillet, illet vs…’’ gibi ifadeler ile karşılık

vermeleri, bir dediklerinin bir dediklerini tutmaması, milletin gözüne baka baka aşikar olarak yalan

konuşmaları, ne kadar üzücü! Uluslar arası camiada Türk Milletini ne kadar küçük düşürücü duruma

düşürdüklerini hiç mi akıl edinmezler? Yahu, toplumun önünde projeleriniz ile yarışsanız, rakibinizi

projeleriniz ile yenseniz daha etkili, daha kıymetli olmaz mı?

Düşünüyorum da, eski siyasetçiler; Rahmetli İnönü, Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş… Ne kadar

büyük siyasetçiler imiş… Ağızlarından tekrarlamak istemediğim yukarıda belirtilen kötü sözcüklerden birini

kullanmamışlardır. Birbirlerine karşı nezaketi elden bırakmazdılar. Dolayısıyla, gerektiğinde yüzyüze

geldiklerine birbirlerinin yüzüne bakacak yüzleri oluyordu.. Evet, o günkü koşullarda, o günkü teknoloji

yoksunluğunda yanlışları vardı.. Ama hatalarını birbirlerine hakaret ederek söylemiyorlar, kendi doğrularını

söylüyorlardı.

Sözüm, parti ayrımı yapmaksızın tüm siyasetçilere… Ne olur, topluma saygınlığı örnek olarak sunun,

her şey makam koltuk değildir. Hatalı olduğunuzda, bilerek ya da bilmeyerek yanlış yaptığınızda istifa

etmek sizi yüceltir. Her şeyin makam sahibi, koltuk sahibi olmak olamadığı örnek olarak gösterin! Hata

yapıldığında özür dilemek güzeldir, ama üst makamlarda bulunanların özürü yeterli, değildir. İstifa edip,

hatasız insanların görev almalarının sağlanması Türk Milletinin yüceliğine yücelik katacaktır. Bizi

yönetenler özür dilediğinde yaptığı yanlışlıklar ortadan kalkacaksa, bir vatandaş olarak şunu sorgularım: ‘’

öyle ise vatandaş da yanlış yaptığında bir özür dilesin af edilsin, yargılamaya gerek duyulmasın, böylece

mahkemelere de ihtiyaç olmasın!’’ ne kadar komik değil mi? Vatandaş için komik oluyorsa, yönetici veya

milletin temsilcileri vekiller için de aynı şekilde komik oluyor! Japonya’da bir mühendisin yaptığı bir köprü

9 şiddetinde bir depremde yıkıldığında, onuruna yediremeyip intihar etmesi bize bir şeyler anlatması

gerekmez mi? Tabi ki, intihar etmeyelim, ama onurumuzu da gösterelim…

Özetle, haddim olmayarak, bir vatandaş olarak demek istiyorum ki; Kamu otoritesini kullanan gerek

siyasetçiler, gerek kamu kurumlarını temsile yetkili otorite sahibi yöneticiler, ne olur? Dilinizle,

davranışınızla iyi yönde örnek olunuz! Örnek olunuz ki, toplumda huzur olsun, sükunet olsun! Aksi

takdirde, toplumun kendi arasında gizli bir gerginlik yaşadığını ve gerginliğin gittikçe arttığını nacizane

hatırlatmak isterim. Ülkemizin geleceğindeki huzuru, mutluluğu için buna çok ihtiyacımızın olduğu

kanaatindeyim. Kısaca, Bir araya gelebilen, bir araya gelip ülkemin sorunlarını paylaşabilen, ülkemin

menfaatlerini şahsi menfaatleri üzerinde gören, örnek vekiller, örnek siyasetçiler, örnek yöneticiler

istiyoruz..

Saygı ile..

Yazarın Diğer Yazıları