Türkiye'nin iklim kanunu hazır
İklim değişikliğiyle mücadeleyi yasal altyapıya kavuşturacak olan Türkiye'nin ilk 'İklim Kanunu Teklifi'nin, gelecek haftalarda TBMM Başkanlığına sunulması planlanıyor.
AK Parti milletvekilleri, Grup Başkanı Abdullah Güler’in liderliğinde yürütülen çalışmalarla Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi’nde sona yaklaşıldı. İklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olacak bu kanun teklifi, önümüzdeki haftalarda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulacak.
Kanun teklifinin TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülmesinin ardından Genel Kurul gündemine gelmesi bekleniyor. Genel Kurulda kabul edilmesiyle birlikte Türkiye, ilk kez iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik kapsamlı bir yasal çerçeveye kavuşmuş olacak. Bu kanun, iklim değişikliğiyle mücadelede ulusal ve uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yasal bir temel oluşturacak.
Kanun teklifinde, iklim değişikliğiyle mücadelede tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve bireylere de çeşitli sorumluluklar yükleniyor. Söz konusu sorumluluklar, coğrafi bölge veya sektör fark etmeksizin herkes için geçerli olacak. Böylece, iklim krizine karşı topyekûn bir mücadele anlayışı benimsenecek.
Teklifte, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefinin gerçekleştirilmesi öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Bu kapsamda, sera gazı emisyonlarının azaltılması için bakanlıklar ve diğer ilgili kurumlara önemli görevler verilecek. Ayrıca, Ulusal Katkı Beyanı ve iklim strateji belgelerinde belirlenen eylemler doğrultusunda hareket edilmesi sağlanacak.
İklim Kanunu ile Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu, çevre dostu bir gelecek inşa edilmesi amaçlanıyor. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek için daha etkili ve koordineli adımlar atılması hedefleniyor. Bu süreçte hem kamusal hem de bireysel düzeyde çevresel sorumlulukların artırılması öngörülüyor.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede daha güçlü bir duruş sergilemesini sağlayacak bu yasal düzenleme, küresel iklim politikalarına da uyum açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Kanunun kabulüyle birlikte, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda yeni bir döneme girilmiş olacak.