BU KADAR EVİ KİM, NASIL ALIYOR?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kayseri Bölge Müdürlüğü verilerine göre 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla Kayseri’de toplam konut satışlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,8 artarak ve bir önceki aya göre yüzde 11,2 azalarak 2 789 adet olduğu bildirildi. Biz de buradan yola çıkarak Kayseri’de ki emlak dosyasını masaya yatırdık. Emlakçılar sadece orta sekment vatandaşın konut almak istediğini söylerken, müteahhitler ise takas gibi eski yöntemlere başvurulduğunu bildirdi. Vatandaş ise dertli. Bu kadar evi kim, nasıl alıyor diye soruyor?
NİSANA KADAR ‘0’ DAİRE SATIŞI YOK!
Emlakçılar Odası Başkanı Selim Atasoy, Kayseri’de şu anda sıfır konut sorunu yaşandığını belirtirken, Müteahhit Şeref İnan ise düşen faizler nedeniyle artan kurun maliyetlerini etkilediğini söyleyerek, “Şu an önümüzü göremiyoruz. Malzeme kalemlerinde yüzde 500’e kadar artış var. Mart, nisan aylarına kadar önümüzü görebilmek adına satışları yavaşlattık” dedi. Ayrıca Başkan Atasoy, Kayseri’nin incisinin Erkilet olduğunu belirterek, “Hem yaşam alanı hem de yatırım açısından en iyi lokasyon Erkilet” ifadelerinde bulundu.
FAİZ DÜŞTÜKÇE EV FİYATLARI YÜZDE 50 ARTIYOR
Emlakçılar Odası Başkanı Selim Atasoy, Kayserililerin faiz düştükçe konut almak istediğini belirterek, “Kredi düştüğü an konut fiyatları yükselir, gayrimenkul yükselir. Dolar artınca altında otomatik yükselir ya öyle bir durum söz konusu. Eskiden faizler düştüğünde, konut fiyatlar çok artmazdı, insanlarda çok talep etmezdi. Bizim insanımız özellikle de Kayseri böyle bir davranış içerisindeydi. Ancak son 3-4 yıldır faiz düştüğü an konut fiyatlarında yüzde 50’lere kadar bir artış oluyor. Bu artışlarda yatırımcılar için farklı bir seçenek oldu” diye konuştu.
Faizlerin düşmesi ile konut fiyatlarının bir anda arttığına değinen Şeref İnan ise bunun nedenini şu şekilde açıkladı:
“Faizlerin düşmesi ile ev fiyatları bir anda çok fazla artıyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi dövizin yukarıya doğru tırmanışına devam etmesi. İkincisi de maliyetlerin dövizden dolayı iki kat artması. Ondan dolayı daire konutlarındaki fiyat artışı devam ediyor. Çünkü dövizde artış oldukça inşaat sektöründeki malzemede artış oranı kalemine göre yüzde 200, yüzde 300 bazı kalemlerde yüzde 400, yüzde 500 artış görüldü. Bu nedenlerden dolayı da ortalama yüzde 250, 300 oranında konut sektöründe maliyet artışı var maalesef.”
MÜTEAHHİTLER SATIŞLARI ÇEKTİ!
Selim Atasoy, müteahhit firmaların satışları durduğunu söyleyerek, “Diyorlar ki bizler önümüzü göremiyoruz. İkincisi maliyetler artıyor. Zaten piyasa yükseliyor. Vatandaşla karşı karşıya kalıyoruz. Örnek veriyorum müteahhit 1 milyon lira demiş olduğu bir mülkün fiyatı 15 gün sonra artıyor. 1 milyonluk ev 1 milyon 200 veya daha fazla oluyor. bu durumda da alıcı vatandaş ile karşı karşıya geliyor. Bu nedenden dolayı müteahhit firmaları mart, nisan aylarına kadar konutlarını satıştan çektiler” şeklinde konuştu.
Müteahhit Şeref inan ise Daire satışlarını yavaşlattığınız doğrudur diyerek, “ Maliyetlerin artışından dolayı hesapları tutturmak çok zor. Ondan dolayı şu anda satmaktan ziyade satmamayı daha çok düşünüyoruz aslında. Bana göre bu da doğru bir karar. Çünkü siyasal olarak kurlar çok oynak. Bu yüzden bekle gör politikası izlenmesi doğrudur” dedi.
ZENGİN ÇOK ZENGİN, FAKİR ÇOK FAKİR OLDU
Genelde orta kesimin ev almaya çalıştığını söyleyen Selim Atasoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“ Zenginler paradan para kazanmaya, dövize yatırım yapmayı uygun görüyorlar. Ev alıp yıllarca beklemek yerine dolar veya altına yatırım yapıyor her gün kar ediyor neredeyse. Dövize yatırım yapma sıralamasında Kayseri, Türkiye’de dördüncü. Durumu iyi olmayan vatandaşta zaten hiç niyetlenmiyor. Şu an ev alan kesim gurbetçiler, çünkü kurlar çok yüksek, 30-40 bin Euro’ya buradan orta sekmentli bir daire alabiliyor. Orta kesimden de gerçekten konuta ihtiyacı olanlar ev alıyor, eskisi gibi alalım yatırım olsun devri bitti. Eskiden organize de çalışan bir işçi 500 lira kira veriyorum, kredi çeker bin lira öderim ev benim olur diyordu. Ama şimdi kesinlikle böyle bir durum kalmadı, insanlar niyetlenemiyor bile. Zengin çok zengin, fakir çok fakir oldu; orta kesim kalmadı.” İnan, tüm olumsuzluklara rağmen ciddi manada bir sirkülasyon olduğunu belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü.
“Alım ve satımda bir arz talep patlaması var. Biz de bunu anlamış değiliz. Geçen bir müşteri geldi, daire alacak oğluna. Dedim ki ya Mehmet abi sen niye bugün bu daireyi almaya kalkıştın? Niye bugün karar verdin? Daire çok işte konut tavan yaptı fiyat olarak dediğimde sen hani şey mevduatın dövizde mi, altında mı diye sorduğunda yok dedi. Bir de niye istinaden yani bugün karar veriyorsun? O zaman bekle hani düşer mi, kalkar mı bilmiyorum ama en azından piyasa otursun öyle alım yap diye söyledim. O da çok Hani şaşırdı. O da mantıklı. Rahatlık gördüler. Yani dövizle olan da bugün şeyi alıyor, konut alıyor. Olmayan da konut almaya karar veriyor. Orada bir gariplik var. Ben de çözmüş değilim.”
İNSANLAR OTURMAK İÇİN EV ALIYOR
Selim Atasoy, vatandaşın yatırım için değil de oturmak için ev aldığını vurgulayarak, “Tabii ki bu faiz düşüşleri, kur artışları bizim piyasamıza özellikle zarar veriyor. Öncelikle müşterinin güveni sarsılıyor, daha geçen hafta bu daire şu kadar paraydı diyorlar. İşin doğrusu ve de şu andaki vatandaşın yapmış olduğu tabiri caizse taktik. Şu anki müşteri kültürüne baktığımızda dairesi varsa satıyor, yerine yenisini almaya çalışıyor ya da takas yoluna gidiyor. Veyahut da değiştirirken hemen anında almaya çalışıyor uzun süreli olduğu zaman zaten zararlı. Yeniden bir daire alayım, bir ev sahibi olayım, gerçekten şu anda yok. Bizim de, şu anda müşteri kültürümüze baktığımız zaman genelde konut alanlar özellikle dairesi var satıyor. Hiç konutu olmayıp da ev almak isteyenler yok denilecek kadar az” ifadelerinde bulundu.
Şeref İnan ise, “Eski dairelerin maliyeti belli, aslında dolarla falan bir alakası yok ancak bu seferde insanlar onu satıp yenisini almak istediğinde sıkıntı yaşıyor. Vatandaş elindekini sattığında yerine yenisini koyabilecek şekilde bir hesaplamaya giriyor. Yoksa eski fiyatla satarsa ortada kalır. Yeni bir daire alamayacak duruma gelir. Vatandaş haklı olarak dikkat ediyor ve doğrusu da o bence” dedi.
BUGÜNÜN SATICISI YARININ ALICISI
İnsanların fırsatçılık yaptığını savunan Atasoy, “Alım satım uygulamalarına baktığınızda inanılmaz fiyatlar var. Adamın biri evimin fiyatını öğreneyim diye uygulamalara 950’den koyuyor evini, ama eve aslında o kadar para etmez. Sonra birisi arıyor dalga geçmek için 920 lira olmaz mı diyor. Satıcı adam da demek ki benim evim 920 bin lira, verdiler satmadım düşüncesine giriyor. Bunu gören komşusu da demek ki benim evim bu kadar paraymış diyor. İnsanlar fırsatçılık yapıyorlar. Dediğim gibi yalan ilanlar oluyor. Onlara da itibar ediyorlar. Fiyatlar yükselmeye gidiyor. Her zaman söylüyorum bugünün satıcısı yarının alıcısı. İster istemez piyasalara alışıyoruz bu düzende sıkışıyoruz. Ya da alım satım duruyor. Şu anda 0 ev olmadığı için ikinci el piyasası yükseliyor” şeklinde konuştu.
Müşteri portföyü hakkında bilgi veren İnan, “Genelde bizim firmadan alım, kullanım için yaşam alanları için alınıyor pek yatırımlık satışlarımız yok. Yani kullanıcı evi yok, dairesi yok, alacak, oturacak yaşamını sürecek şeklinde bir müşteri sınıfına hitap ediyor” diye konuştu.
Hem Emlakçılar Odası Başkanı Selim Atasoy hem de Şeref İnan Şu anda Kayseri’nin incisi Erkilet olduğunu hatırlattı. Atasoy, “Eskiden Talas ve Belsin rövanştaydı. Talas pandemi döneminde öğrenciler olmadığı için kira açısından sıkıntı yaşadı, Belsin’de Organize Sanayi’ye dayandı. Hal böyle olunca Erkilet tarafı hem ulaşımı hem de havası çok güzel. Gelişmeye de coğrafi yapı bakımından müsait. O yüzden en tercih edilen semt şu anda Erkilet ve kira getirisinden dolayı İldem” dedi.
Vatandaşlar ise bu kadar mülkü kim alıyor diye soruyor.
Vatandaş
Tahsin Karaduman (61)
Mülke güç mü yeter artık? Her şey yerle bir oldu gitti. Ne faizi indirdiğine güven oluyor, ne başka bir şeye. Ben kendim AK Partiliyim. Bu güne kadar benden rekor oy aldılar. Ama bugün ekmeğe muhtaç oldum. Zengini zengin etti, fakiri daha çok fakir etti. Lokantam var geçenlerde 180 TL’ye aldığım unu 260 TL’ye aldım; ödemeye gittiğimde 350 TL olmuş. Bu evleri kim alıyor, her şey zenginin eline geçti.
Demet Çolak (32)
Bu dönemde ben ev almak istemem. Ben bir ev ya da araba alıyorum; devlet onun iki katını vergiyle benden alıyor. Bu evleri alanlar da faizi, düşünce, emlak fiyatları artıyor bunun bilincinde. Harcamasını ona göre ayarlıyor yolunu buluyor, kredi çekiyor. Fazla para ödemeyi göze alıyor. Bu zenginlik göstergesi. Ülkemizde insanların geliri tek düzeyde değil. Ben ilk fırsatta yurt dışına gitmek istiyorum. Vatanımı çok seviyorum ama artık burada bu şartlarda yaşamak istemiyorum.
SPOR
3 saat öncePOLİTİKA
2 gün önceASAYİŞ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceASAYİŞ
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceASAYİŞ
4 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.