Dini nikahla ilgili bilinmeyenler
Kayseri İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Abdullah Baktır, nikahın hem medeni bir sözleşme hem de ibadet olduğunu belirterek, aileyi kurmanın dinimizde büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Kayseri İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Abdullah Baktır, yaptığı açıklamada, medeni bir sözleşme olan nikahın aynı zamanda ibadet sayıldığını vurguladı. Aileyi kuran nikahın dinimiz tarafından büyük önem taşıdığını belirten Baktır, ailelerin insanların huzur bulduğu ortamlar olduğunu, aynı zamanda soyun devamı için önemli bir vesile sunduğunu ve zina gibi toplumsal felaketlerin önüne geçmek için bir kurum olarak yer aldığını ifade etti.
Abdullah Baktır, evlenmenin, Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'in bizlere verdiği bir sünnet olduğunu belirterek, "Peygamber Efendimiz (S.A.V.) 'Nikah benim sünnetimdir. Benim sünnetimi uygulamayan benden değildir' demiştir" diyerek nikahın önemine değindi. Osmanlı döneminde nikahı kıyanların "kıtlar" olduğunu, ancak iş yoğunluğu nedeniyle resmi nikah kıyma işini imamlarına devrettiklerini belirtti. Zamanla, resmi nikah sonrasında imam nikahının da devam ettiğini ifade eden Baktır, resmi ve dini nikah arasında bir ayrım olmadığını söyledi.
Abdullah Baktır, evliliğin geçerli olabilmesi için bazı şartların bulunduğunu dile getirerek, nikahın, evlenecek bireylerin birbirini kabul etmesi ile gerçekleştiğini belirtti. Erkek, kadına "Seni eşim olarak kabul ediyorum" dediğinde, kadın da aynı şekilde "Eşimi kabul ediyorum" demelidir. Ayrıca, evli çiftlerin boşanmadıkça veya biri ölmedikçe yeniden evlenemeyeceklerini vurguladı. Süt anne ve süt kardeşle evlenmenin haram olduğunun altını çizdi.
Dini nikahın yapılabilmesi için icap, kabul ve mihir şartlarının yanı sıra şahitlerin bulunması gerektiğini ifade eden Abdullah Baktır, İslam'da kadının ve erkeğin birbirine hakları olduğunu belirtti. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'in "Sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız vardır, hanımlarınızın da sizi üzerinde hakları vardır" sözünü hatırlatarak, kadının hakkının mihir ve nafaka olduğunu, erkeğin hakkının ise hoşlanmadığı kişilerin eve girmemesi ve geçim sağlaması olduğunu söyledi.