19 Aralık 2022 Pazartesi
Helikopter ambulans düştü;4 ölü
AHLAKSIZLIĞA DİNİ –PEYGAMBERİMİZİ ALET ETMEK ŞİRKTİR, MÜNAFIKLIKTIR!
Zor Kişilikler ve Zor İlişkiler
KAYSERİ OLAYLARI – GÖÇMEN POLİTİKASI
Türk Toplumunda Meydana Gelen Sosyal Değişimler
Stresle Başa Çıkmanın Yolları: Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Geliştirilir?
Bugün nacizane emektarı olduğum İcra Dairelerinden bahsetmek istiyorum.
İcra Daireleri 2004 Sayılı İ.İ.Kanunu hükümleri doğrultusunda, T.C Adalet Bakanlığı nezdinde faaliyet gösteren bir
İnfaz makamıdır. İnfaz makamının cezai boyutunu Cumhuriyet Savcılıkları yerine getirirken, Hukuki boyutundaki infaz
makamı ise İcra Müdürlükleridir. Yani, İnfaz makamının hukuki boyutunda yer alan bir yargı teşkilatıdır İcra Daireleri…
İcra dairelerinin görevi özetle; ‘’bir Hakkı haksızdan alıp haklıya tevdi etmektir.’’ Bir hakkı hak sahibine tevdi
etmekten kutsal ne olabilir ki?
Peki Hukuki boyutta faaliyet gösteren, bir infaz kurumu olan İcra Dairelerine Yargı Teşkilatı içerisinde gereken
önem veriliyor mu? Peşinen belirteyim ki, sanmıyorum!
İcra Daireleri Adalet daireleri içerisinde küçümsenmiş, önemsenmeyen, hoş olmayan bir ön yargı ile bakılmıştır.
Başka kurumlarda çalışan bir görevlinin yaptığı hukuksuzluk münferit olarak değerlendirildiği halde, İcra dairesinde bir
kişinin yaptığı hukuksuzluk kuruma mal edile-gelmiş ve bir ön yargı oluşmuştur. ‘’İcra Personeli mi, kesin yapmıştır’’
düşüncesi hakim kılınmıştır! Haliyle bu ön yargılı düşünce, kurum içinde personelde daima motivasyonu olumsuz
etkilediğini, karar merciinde bulunan meslektaşlarımı (İcra Müdür ve Müdür Yardımcılarını) karar verirken cesaretini yok
ettiğini, çoğu kez bir şikayet sonucunda açılacak bir Disiplin soruşturma baskısı altında radikal karar vermesinde cesaretini
kırmakta olduğunu eski bir meslektaşları olarak belirtmeyi bir görev addetmekteyim. Zira en ufak bir şikayet vukuunda,
şikayetin haklı bir gerekçesi olup olmadığına bakılmaksızın derhal soruşturma açılabilmektedir. Halbuki, İcra
Müdürlüklerinin almış olduğu karar ve işlemler, İcra Mahkemelerinin denetimine tabi olduğu Yasada açıkça belirtilmiştir.
Yani İcra Müdürlüğünün aldığı bir karara karşı İcra Mahkemesine itiraz edilmesi gerekmekte olduğu açıktır. Ancak çoğu kez
Avukat olan çoğu hukukçu arkadaşlarımız dahi (sıradan vatandaşları yasaları bilmemiş olmaları karşısında anlamak
mümkün olsa da) Yasa hükmünü bildikleri halde, personel hakkında soruşturma baskısını hakim kılmak adına şikayetlerini
İcra Mahkemesine yapmak yerine, ya savcılıklara, ya Bakanlığa, ya da CİMER’e yapmaktadır. Bu kurumlara yapılan
şikayetler sonucunda da, olayın hukuki boyutuna bakılmaksızın derhal Disiplin Soruşturması Açılması yönünde işlem
yapılması öngörülmektedir. Oysa, İlgili personele durum aktarılmadan önce, şikayet konusu işlem incelenip, şayet şikayet
konusu işlem İcra Mahkemesinin denetimi kapsamında olması halinde, şikayetin İcra Mahkemesinin Denetim konusu
olduğu şerhi düşülerek, ilgili personele duyurulmadan şikayet dilekçesinin reddedilmesi, şayet İcra Mahkemesi yapacağı
inceleme ve denetimi neticesinde olayda bir kasıt unsuru görmüşse İlgili makama suç duyurusunda bulunması daha elzem
olacaktır.
Zira, diğer kurumlarda; personelleri hakkında bir şikayet olduğunda, ilgili personel amirinin izin vermesi halinde
soruşturma açılabilmektedir. İcra dairesi personeli hakkında şikayet olunca, izne ihtiyaç duyulmaksızın soruşturma açılması
hususu, İcra Daireleri hakkındaki vaki önyargının bir sonucu olarak değerlendirmesi hiç de haksızlık olmasa gerek!
Ayrıca, son 10-15 yıl öncesine dek İcra Müdürlüklerine, Adalet Teşkilatı içerisinde ayrılan yerler genellikle, güneş
görmeyen, vasat görünümlü bodrum katların tahsis edilmiş olması da, Adalet Teşkilatı içerisinde İcra Müdürlüklerine
verilen değerin başka bir göstergesi olsa gerek!
Kısaca yıllarca; 3 – 5 kişinin yapması gereken işin bir kişinin yaptığı ender kurumlardan birisidir, belki de tek kurum
olsa da, son zamanlar da Adalet Bakanlığı İcra Daireleri Başkanlığı kuruldukdan sonra İcra Müdürlüklerinin önemi hissedilir
derecede belirgin hale gelmiştir. Bu nedenle kurum emeklisi olarak Adalet Bakanlığına teşekkürü bir borç addederim.
Ancak, personel olarak kurumlar arasında hak ettiği yere gelmediği de kesin bir gerçektir. Emsal kurum Müdür ve
Yardımcıları ile hatta emsalinin altındaki kurum müdür ve yardımcıları arasında; gerek sorumluluk açısından, gerek iş
riskinin yüksekliği, gerekse iş yükü açısından değerlendirildiğinde; gerek halen faal çalışan personel, gerekse emekli olmuş
personelin özlük hakları bakımından son derece mağdur durumda oldukları kesin bir gerçektir. Almış olduğu kararlar
gereği rica makamında olan İcra Müdür ve İcra Müdür Yardımcıları; talimatını yerine getirmek zorundaki makamlarda
bulunan Müdür ya da Müdür Yardımcılarının özlük haklarının çok gerisinde haklara sahip olduklarını belirtmek çok da
haksızlık olmasa gerek!
Pilot İcra Dairelerinin kurulması ile İcra Müdürlüklerinin hak ettiği saygınlığa kısmen de olsa kavuştuğunu
görmekten mutlu olduğumuzu belirterek, en kısa zamanda İcra Müdürlükleri Personelinin çalışma ortamı ile özlük
haklarının da hak ettiği noktaya getirileceği inancı; Ebediyete intikal etmiş tüm meslektaşlarıma Allahtan rahmet, Emekli
olan meslektaşlarıma hayırlı ömürler, faal çalışan meslektaşlarıma Allahın yardımı ile işlerinde kolaylıklar diler, sevgilerimi
saygılarımı sunarım.
Saygı ile..
Ali ÇELİKER
İşletmeci – İletişimci- Uzlaştırmacı – Adli B.kişi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.