ATATÜRK'ÜN KAYSERİ'Yİ ZİYARETLERİ

Cumhuriyetimizin 100.Yılında Büyük Önderimizin Kayseri'ye ilk gelişinin 104.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında Büyük Önderimizin Kayseri’ye ilk gelişinin 104. Yılını

kutluyoruz. 100. Yıl tamamlanıyor, 2. Yüzyıla giriyoruz. 75. Yıl kutlamalarında ülke ve il olarak

gerçekleştirilen etkinlikleri ve kutlamaları, 100. Yılda maalesef yaşayamadık. Nedenini hepimiz

yakından biliyoruz. Karşı devrimciler Cumhuriyetimizin kazanımlarını bir bir yok etmeye

çalışıyor. Kökleri çok sağlam olan bir asırlık çınarımız, dışarıdan olduğu gibi içeriden de yoğun

bir saldırı altında.

Cumhuriyetimiz öyle kolay kurulmadı. Ulusumuzun, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki

3 yıl, 3 ay, 22 günlük kutlu yürüyüşü, 9 Eylül 1922’de İzmir’de mutlu sona ulaşmış, bağımsızlık

kazanılmıştır. Bu kutlu yürüyüş tarihin ilk antiemperyalist ulusal bağımsızlık savaşıdır. Kurulan

Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dünyanın en haklı, en namuslu devletlerinden biridir.

Bu yolculukta yokluklar vardı, aşılmıştı. İhanetler vardı, ezilmişti. İsyanlar vardı,

bastırılmıştı. Emperyalistler vardı, yenilmişti, gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde saray ve

iktidar vardı, yıkılmıştı. Sonunda güçlü olanın değil, haklı olanın mutlu sona ulaştığı bir

yolculuktu bu yolculuk. Bu yolculukta bir üstün insan, bir DAHİ, hayırlı bir vatan evladı var, Gazi

Mustafa Kemal Paşa.

Kurtuluş savası sürecinde 104 yıl önce 19 Aralıkta kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal,

bir heyetle Sivas Kongresi sonrasında zor koşullarda Kayseri’ye gelir. Temsil Heyeti Başkanı

olarak, Kayseri-Kırşehir üzerinden Ankara ya gitmek üzere gelen heyet Çifte Kümbedler de Türk

Bayraklarıyla süslenmiş caddede toplanan Kayseri halkının coşkusuyla karşılanır. Kayseri’ye

girişte halkı selamlayarak geçen Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler ikametlerine

ayrılan İmamzade Reşid Bey in evine götürülürler. Bu ziyaretin bugüne iz bıraktığı 2 önemli husus

vardır. Birincisi Kayseri halkı üzerinde büyük etkisi olan itibarlı din adamı Kızıklızade Hoca

Kasım Efendi’yi evinde ziyaret, İkincisi Kayseri’den ayrılırken Kayserililere bir bildiri metni ile

seslenişidir. Hoca Kasım Efendi bu görüşmede: “Doğudan mavi gözlü bir zat gelecek ve bu vatanı

kurtaracak. Allah’ül-alem, o zatı muhterem siz olsanız gerektir.” sözünü söyler ve ardından

duasını yapar. Mustafa Kemal Paşa 21 Aralık 1919 Pazar sabahı ayrılırken de Kayserililere

"Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliye'sinin Kayseri Ahalii

Mühteremesine Beyannamesi” adıyla Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal imzasıyla bir

bildiri yayınlar. Bu bildiri, Kayserililerin atadan evlada kalan ve iftiharla, şükranla taşıyacakları

çok değerli bir belgedir.

100 yıldan beri, sömürülen petrol coğrafyasındaki tek laik, demokratik devlet olan Türkiye

Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen emperyalizm, bugün 21. Asrın Sevr’i olan BOP ile ülkemizde

öngördüğü yönetim biçiminin evrilmesini sağlayarak amacına ulaşmaya çalışmaktadır.

Ülkemizin bu olumsuz koşullardan arındırılması için nasıl ki Milli mücadeleyi, kurtuluşu,

kuruluşu, devrimleri hep bilim ve akıl eksenli bir çizgide yürütmüşüz, aynı anlayışla mücadele

etmek zorundayız. Bunun tek yolu ise Atatürkçü Düşünce Sistemine sahip çıkmaktır.

Büyük Önder Atatürk; Bağımsızlık Savaşı ile Aydınlanma Devrimlerini eş zamanlı olarak

hayata geçiren dünyanın gördüğü en büyük DEVRİMCİ’dir. Öyleyse Devrimci olacağız.

O; en yakın arkadaşlarının karşı çıkmasına karşın geri adım atmayarak “Hürriyet ve istiklal

benim karakterimdir” diyen bir CUMHURİYETÇİ’dir. Öyleyse Cumhuriyetçi olacağız.

Hiçbir ayrım gözetmeden ulusunun her ferdini kucaklayan bir HALKÇI’dır. Öyleyse Halkçı

olacağız.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir diyerek ulusçuluğu kan ve ırk

ile değil, kültür ve coğrafya ile tanımlayan, çağının çok ilerisinde bir MİLLİYETÇİ’dir. Öyleyse

Milliyetçi olacağız.

1929 Büyük Dünya Ekonomik Bunalımı’nı özel sektör ve kamu sektörünü bir araya

getirerek yarattığı karma ekonomik sistemi ile aşan bir DEVLETÇİ’dir. Öyleyse Devletçiliğe de

sahip çıkacağız.

Ödünsüz LAİK Devlet Adamı ve gerçek aydındır. Öyleyse Laik olacağız.

Atatürkçü Düşünce Derneğimiz, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına giderken nasıl bir devlet

yönetimi ile emperyalist BOP planın önlenebileceğini düşünerek kamuoyuna yayınladığı Yeniden

Atatürk Cumhuriyeti manifestosu ile yeniden Atatürk’ün akıl ve bilim yoluna girmeyi, yeniden

Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşmayı hedeflemektedir.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını, şehitlerimizi saygıyla, şükranla

anıyoruz.

Haber Yeni Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme