Sıla bebek davası istinafa taşındı

Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde, darbedilip cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri'nin ölümüne ilişkin davada önemli bir gelişme yaşandı. Anne Bakiye Yeniçeri ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A., hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, 2 sanık beraat etti. Sıla bebeğin ailesinin avukatı Ahmet Berksoy, istinaf mahkemesine başvurarak, beraat eden 2 sanığın cezalandırılmasını talep etti ve ayrıca G.K. ile K.A.'nın 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da ceza almasını istedi.

Olay, 2 Ağustos'ta Malkara Devlet Hastanesi'nde başladı. Bakiye Yeniçeri, çocuğu Sıla'yı hastaneye götürdü ve çocuğunun komşusu tarafından düşürüldüğünü ve yaralandığını iddia etti. Ancak, hastane doktorları çocuğun vücudunda darp izleri ve morluklar gördü, buna rağmen Sıla evine gönderildi. Ailesi 8 Eylül'de tekrar hastaneye başvurduğunda, Sıla baygın bir şekilde bulundu. Muayene sonrasında çocuğun vücudunda darp izlerine rastlanmasının ardından polis bilgilendirildi. Sıla'nın durumu ağırlaştı ve Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Yapılan muayene sonrasında Sıla'nın beyninde kanama olduğu ve fiziksel şiddete uğradığı tespit edildi. Ayrıca, hastane tarafından alınan DNA örnekleri Tekirdağ Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Soruşturma kapsamında, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Bakiye Yeniçeri'nin de aralarında bulunduğu 5 kişiyi gözaltına aldı. Bunlar arasında dini nikahla birlikte yaşayan Sanlı Ö. (58), çocuğun komşusu Kani A. (33) ve G.K. (15), K.A. (14) da yer aldı. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, Sıla Yeniçeri'nin cinsel istismara uğradığının adli tıp raporlarıyla kesinleştiğini açıklamıştı. Sıla Yeniçeri, tedavi gördüğü hastanede 7 Ekim'de hayatını kaybetti. Bu süreçte tutuklanan sanıklardan Kani A., ilerleyen günlerde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Sıla'nın ailesinin avukatı Ahmet Berksoy, dava sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, beraat eden sanıkların cezalandırılması gerektiğini ve G.K. ile K.A.'nın cezai sorumluluklarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Ailenin avukatı, cezaların istinaf mahkemesi tarafından gözden geçirilmesini talep etti. Bu dava, Türkiye'nin çocuk hakları ve aile içi şiddet konusundaki hassasiyetini bir kez daha gündeme getirdi.