Gazze'de can kaybı 50 bini aştı
7 Ekim 2023'ten bu yana süren İsrail saldırıları, Gazze'yi ağır bir yıkıma ve on binlerce can kaybına sürükleyerek bölgeyi tam anlamıyla insani bir krize dönüştürdü.
Gazze Şeridi'nde yaşanan trajedi, 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden İsrail saldırılarının etkisiyle her geçen gün daha da derinleşiyor. Bölgedeki sivil halk, temel yaşam haklarından yoksun bırakılarak ağır bir insani krizle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, yalnızca son 24 saatte düzenlenen saldırılarda 11 kişi hayatını kaybederken, 111 kişi ise yaralandı. Böylece çatışmaların başladığı günden bu yana yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 944'e, yaralı sayısı ise 116 bin 156'ya ulaştı.
Yoğun bombardıman nedeniyle Gazze'nin sağlık altyapısı tamamen çökme noktasına gelmiş durumda. Hastaneler, hem kapasite hem de tıbbi malzeme açısından büyük yetersizlikler yaşarken, yaralıların tedavisi imknsız hle geliyor. Enkaz altında kalan binlerce insan içinse zamanla yarış sürüyor. Her geçen dakika, bir başka canın kurtarılma şansı azalıyor.
18 Mart'tan bu yana saldırıların şiddeti daha da artarken, 19 Ocak'ta ilan edilen kısa süreli ateşkesin bozulmasıyla birlikte bölgede yeni bir can kaybı dalgası yaşandı. Bu tarihten itibaren bin 574 kişi daha hayatını kaybetti, 4 bin 115 kişi yaralandı. İsrail ordusunun hedef gözetmeden gerçekleştirdiği saldırılar, sadece askeri unsurları değil, sivillerin yaşadığı mahalleleri, okulları ve hastaneleri de doğrudan etkiliyor.
Uluslararası toplum ise Gazze'de yaşanan bu ağır tablo karşısında büyük bir vicdan sınavı veriyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütlerinin ardı ardına gelen açıklamaları, bölgede sivillerin korunmasına yönelik çağrılar içeriyor. Ancak bu çağrılar henüz somut bir çözüm doğurabilmiş değil.
Gazze Şeridi, artık yalnızca bombaların hedefi değil; aynı zamanda suskunluğun, çaresizliğin ve insanlık adına büyük bir utancın sembolü hline gelmiş durumda. Dünyanın gözleri önünde süren bu felaket, bir halkın yok oluşuna sessiz kalınmaması gerektiğini her gün yeniden hatırlatıyor.