Goalball, görme engellilerin ana spor branşıdır. İkinci Dünya Savaşında görme yetisini tamamen ya da kısmen kaybeden gazilerin rehabilitasyonu için 1946 yılında Avusturyalı Hanz Lorenzen ve Alman Sepp Renidle tarafından icat edilmiştir. Rehabilitasyon amaçlı ortaya çıkan oyun, her geçen gün yenilenmeye ve gelişmeye devam etti. 1950’li ve 1960’lı yıllardaki oyuncular atak ve defansif olarak daha yetenekli hale gelmeye başlayınca oyun içi zorlukların arttırılması için yeni yöntemler üretilmeye başlandı. Zorluklar arttıkça oyun ve oyuncu gelişimi daha da hızlı yol almaktaydı.

Goalballün dünya çapındaki tanınırlığı, Batı Almanya’nın Heidelberg şehrinde düzenlenen 1972 Yaz Paralimpik Oyunları’nda bir gösteri sporu olarak önerilmesiyle oluştu. (Bir not: O zamanlar Olimpiyat Oyunları ile Paralimpik Oyunlar farklı şehirlerde yapılıyordu.) Goalball’ün olimpiyat serüveni 1976 Toronto Yaz Paralimpik Oyunları’nda paralimpik bir spor branşı olarak gösteri amaçlı da olsa sahne almasıyla başladı. Goalball branşının ilk dünya şampiyonası 1978 yılında Avusturya’da yapıldı. Sadece erkeklerin uluslararası yarışmalarda yer aldığı dönemin sonu, 1982 yılında ABD’nin Indianapolis şehrinde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda kadın takımlarının da şampiyonada yer almasıyla son buldu. İlk Avrupa Goalball Şampiyonası 1983 yılında Danimarka’da yapıldı. Goalball, tüm engelli spor branşları içerisinde engel durumuna göre ortaya çıkarılan ilk ve tek spor branşıdır. Diğer engelli spor branşları ana branşların engel durumuna göre düzenlemeler yapılmasıyla oynanmaya başlanmıştır. Örnek: ampute futbol, görme engelliler B1 futbol, futsal gibi…

Goalballün resmi sporcusu olup oynamak için; Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu (IBSA) tarafından yetkilendirilen sertifikalı doktorlarca muayeneleri yapılmış, B1, B2 ve B3 sporcu göz durumu sınıflandırmasına uygun hiç görmeyen ve az gören birey olmak zorunluluğu vardır. Sınıflandırmada hiç görmeyen ya da sadece ışık algısı olan (B1), çok az gören (B2) az gören (B3) olarak ifade edilir.

Goalballde tüm göz sınıfına uygun sporcular bir arada oynayabilirler. B1 kategorisindeki sporcularla, B2 ve B3 sınıfındaki oyuncuların görme durumunu eşitlemek üzere maç öncesi tüm oyunculara göz pedi takılır, üzeri bantlanır ve en üstte ışık geçirmeyen bir göz maskesi takılarak gözler sıfır görmeye eşitlenir. Goalball kuralları oldukça sert bir oyundur. Oyun; voleybol sahasında 6 metre savunma, 6 metre ortak alan, 6 metre hücum alanı olmak üzere 3’e bölünmüştür. Oyuncuların yerlerini bulabilmeleri için oyun alanı çizgileri ince bir ipin üzerine çekilen bantlarla kabartma haline getiril. Kaleler 9 metre genişliğinde, 130 cm yüksekliğindedir. Goalball topu; 1 kilo 250 gram, 7 numara büyüklüğünde, içerinde 2 zil olan, 8 delikten oluşan, sert kauçuktan yapılmış fazla zıplamayan toptur. Takımlar sahada 3 oyuncuyla yer alır. Özel koruyucu materyallerin kullanılmasına (dizlik, dirseklik vb.) izin verilir. Formaların ön tarafında sırt numarasının aynısı belirlenen ölçekte olma zorunluluğu vardır. Goalball oyunun en temel kuralı, tamamen ses bir ortamda oynanmasıdır. Aksi halde topun içindeki zilin sesini oyuncuların duyma olasılığı azalır ve bu durumdan oyuncular olumsuz etkilenip gerçek performanslarını göstermezler.

Goalball, görme engelli için sadece bir oyun değildir. Görme engelli bireyin, yönelim ve bağımsız hareketini oldukça geliştirir. Bu sayede günlük hayatında kılavuza ihtiyaç duymadan, kendine yeten, özgürce hareket eden, tehlikeleri fark edip korunabilen, problem çözen, buna bağlı olarak özgüvenini geliştiren, sosyalleşen, toplum içinde sosyal statü kazanabilen, fiziksel ve ruhsal açıdan daha sağlıklı olan, çevresinde engelli bireylere bakışın olumlu yönde değişmesini sağlayan, milli sporcu olma yolunda daha fazla çalışıp milli değerlere sahip birey olarak  ülkesini uluslararası alanda temsil etme imkanı bulabilen, diğer engelli bireylere rol model olmasına imkan veren bir spor branşıdır.

Bu vesileyle Türkiye GOALBALL Bay/Bayan milli takımımıza başarılar diliyorum…